Fikri KURT (ÖRSAD YK Başkanı)
Geçmişten günümüze yatırımcılarımız yerli makine üretimi
konusunda birçok kez teşebbüste bulunmalarına rağmen günün koşulları, ekonomik
sebepler gibi etkenlerden dolayı maalesef sürdürülebilir olamadı. Bugün
görüyoruz ki Sava Makine yönetimi geçmişten gerekli dersleri çıkarmış, günün
koşullarına ayak uydurarak ve teknolojik gelişmeleri takip etmek suretiyle bu
işin ciddiyetindeler. Kısa bir süre önce kendileriyle yapmış olduğumuz
görüşmeler neticesinde her daim vurguladığımız yerli ve milli üretimi
desteklemenin sözde kalmaması adına siparişlerimizi verdik. Makineler
işletmemizde çalışmaya başladı. İşletmemize dahil ettiğimiz 3 iplik
makinelerinin muadilleri 22-23 turda çalışırken, bizim makinelerimiz 27-28
turda çalışıyor. Gerek kullandıkları malzeme olsun gerekse üretime katkıları
olsun başarılı olarak ifade edilebilecek düzeydedir. Bundan sonraki
üretimlerinde biz işletmeler için son derece önemli olan üretim kapasitesi,
teknolojik gelişmeler ve kalite standartlarına göre üretim yapmalarını öneririm
ki, çalışan makinelerimize baktığımda, gelecekte biz örmecilerin taleplerine
cevap verebilecek bilgi, birikim ve donanım bu arkadaşlarda mevcut olduğunu
görüyorum.
Çeşitli ülkelere yapmış olduğu ihracatlar ile ülkemizi
temsil eden Sava Makine’yi, Türk Ekonomisine ve Türk Sanayisine yapmış
oldukları yatırım ve ürettikleri katma değerden dolayı tebrik ediyor,
başarılarının devamını diliyorum.
Burada şunu ifade etmek isterim ki, bu girişimler kesinlikle
tek taraflı yürümez. Bu işletme yeniliğe ve kendini geliştirmeye açık olmalı.
Bir sözümde sektörümüze var. Türkiye Genelinde 1500’ün üzerinde örmecinin var
olduğunu biliyoruz. Bu işletmelerimizden büyük ve orta ölçekli olarak
değerlendireceğimiz işletmeler parkurlarına birer ikişer makine ilave etseler
Türk Ekonomi ve Sanayisi adına çok daha güzel tablolar ortaya çıkar. Burada
topyekün hareket etmemiz gerekir. Verecek olduğumuz birer makinelik siparişler
bile toplamda 200 siparişe ulaştığında, üretim bandı, süresi ve fiyatlar
pozitif yönde değişiklikler gösterecektir.
Mahir MACİT (ÖRSAD Genel Sekreteri)
Geçmişten günümüze kadar ülkemizde yerli makine ve yan
sanayi üretimi yapan ve yapmaya teşebbüs eden tüm girişimci yatırımcılarımıza
teşekkür ediyorum. Muhakkak ki başarılı/başarısız her girişim, sonrasında
yapılacak her yatırım için ayrı bir tecrübedir. Bugün, yaşadıkları ve
karşılaştıkları birçok olumsuzluğa rağmen örme makine üretimi için yapmış
oldukları yatırım ve markalaşma yolunda emin adımlarla ilerleyen Sava Makine
yönetici ve çalışanlarını tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
İşletmelerimizi sürdürülebilir kılmak için makine
yatırımlarımız kaçınılmazdır. Bu sefer yapmış olduğumuz yatırımda tercihimizi
yerli makineden yana kullandık. Derneğimizin hazırladığı makine parkuru
kitapçığını incelediğimizde maalesef yerli bir makine göremiyoruz. Bu sebep
bile yerli üretime ne kadar destek vermemiz gerektiğinin bir göstergesidir.
Sava makineyi ya da genel anlamda yerli üreticiyi (iğne, platin, yağdanlık ve
bilumum sarf malzemeleri yerli olarak üreten) desteklemek zorundayız.
İşletmeler ve sivil toplum kuruluşları olarak vereceğimiz bu destek,
sektörümüze, yerli üreticimize ve en önemlisi gelecek nesillerimize karşı bir
sorumluluktur. Yerli üreticilerimizin eksikleri yok mu? Mutlaka var. En çok
fiyat politikası gündeme geliyor. Uzak Doğu ile kıyaslanıyor. Bu kıyaslama
yapılırken, işçilik ve enerji maliyetleri, hammaddedeki ithalat ve dövize
endeksli girdileri de göz ardı etmemek gerekir.
Sonuç olarak; bu ve buna benzer girişimlerde üretici kadar,
alıcının da tutumu önemlidir. Örme sektöründeki tüm paydaşlarımızın bu konuya
duyarlılıklarının artarak devam edeceğine inancımız tamdır.
Ahmet YILMAZ (Sava Makine Kurucusu)
Öncelikle Fikri Bey ve Mahir Bey’e işletmelerinde üretim
kapasitesini artırmak için Sava Makineyi tercih ettikleri için canı gönülden
teşekkür ediyorum. Ayrıca kuruluşumuzdan bugüne kadar Sava Makine demek
çocuklarımızın geleceği demek anlayışıyla bizleri tercih eden firmalara, henüz
makine almamış ama görüşmeleri devam eden firmalara, Sava Makineye duymuş
oldukları güvenden dolayı teşekkür ederim. Yerli makineye destek laf ile değil
icraat ile olur. Fikri Bey’in vermiş olduğu bu desteği, tüm örmecilerden
bekliyoruz. İşletmelerimiz; Süprem, üç iplik, interlok, ribana açık en ve tüp
makinelerinde birer ikişer tane alarak işletmelerinde testini yapıp, denedikten
sonra yatırım kararlarını verebilirler. Aslında denenecek bir yanımızın da kalmadığını
gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Makinelerimiz, Avrupa makinelerinin yarı
fiyatına ve kumaş kalitesini bozmadan üretim yapabilir durumdadır.
Özellikle Uzak Doğu makineleriyle kıyaslandığında fiyat
farklılıklarının olmasıyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Fikri KURT (ÖRSAD YK Başkanı): Uzak Doğu’daki üretim
bandı, enerji maliyeti, işçilik gücü ve hammadde imkanlarıyla burayı aynı
görmemek gerekiyor. Yaptığımız görüşmede de, kullanılan çelik ve hammaddenin
Avrupa makinelerinde kullanılan malzeme ile aynı olduğunu ifade ettiler. Ayrıca
makineler çalışmaya başlayınca bunu bizlerde gözlemledik. Dolayısıyla aradaki
bu farkın olması gayet normaldir. 3-4 bin dolar, sanayicilerimiz için yerli ve
ithal arasında tercih nedeni olmamalı. Firmalarımız birer ikişer makine
siparişi verip üretim adedi arttığında fiyatlarında makul seviyelere geleceğini
düşünüyorum.
Ahmet YILMAZ (Sava Makine Kurucusu): Uzak Doğu’da 30 bin dolar olan makine, bizde
35 bin dolar, Avrupa da 55 bin avro. Avrupa makinelerini tercih edenler için bu
farka ne demeli? Çin ile aramızda yüzde 15-20
fiyat farkı olduğunu kabul ediyoruz ama Avrupa’nın da yarısıyız. Firmalarımız
bizden Avrupa kalitesini uzak doğu fiyatına istiyor.
Varol ARSLAN (Sava Makine Kurucusu): Sava makinenin
şu ayrıcalığını da ilave edelim. Üç iplik makinelerinde makine üzerindeki
platinlere 2 sene garanti veriyoruz. Yakın geçmişte uzak doğudan ithal edilen
makinelerde 5-6 ayda platin değiştirildiğine şahit olduk. Aslında fiyatlarımız
yaptığımız üretime göre çok yüksek değil. Fiyatların biraz daha aşağılara
düşebilmesi için üretim adedinin artması gerekir. Bu bir süreçtir.
Makinelerin kullanım süreleri ve ikinci el piyasasıyla
ilgili endişeler var, konuyla ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
Fikri KURT (ÖRSAD YK Başkanı): Yapılmayan ya da
yapılıp satılmayan bir makinenin kullanım ömründen bahsedilemez. Makine
yapılacak, biz sanayiciler alacağız ve eksiklerini de bu arkadaşlara
bildireceğiz. Onlar da eksiklikleri giderecekler. Daima Avrupa makinelerinin
kalitesinden bahsediyoruz. Avrupa’daki fabrikalarda birçok mühendisin Türk
olduğunu da biliyoruz. Makinenin üretim yerinden daha önemlidir, üreten
beyinler. Son yıllarda Türkiye’nin özellikle savunma sanayisindeki katetmiş olduğu
yol aslında milletimiz için bir vizyondur ve her alanda milletimize rehber
olmalıdır. Canıgönülden inanıyorum ki imkan ve destek verildiği sürece
Avrupa’nın çok daha üstünde kaliteler yakalanacaktır.
Ahmet YILMAZ (Sava Makine Kurucusu): Bir makinenin
sıfırı olmadan ikinci eli olmaz. Önce yenisi satılmalı ki ikinci el piyasası
oluşsun. Ayrıca ikinci el satışları arz ve talebe bağlı bir piyasadır. Üç iplik
makinelerinin yoğun olduğu dönemde sıfırı 32 bin dolar olan makinemiz, ikinci
eli 23-25 bin dolardan alıcı buldu.
Kullanım süresiyle ilgi olarak ta şunu paylaşmak isterim. Sava
makine 2013 yılında kuruldu ancak Ahmet Yılmaz olarak ilk makinemi iğne ve
kovan hariç diğer tüm aksamları yerli olmak suretiyle 2008 yılında yaptım. Yani
bizim ürettiğimiz makine aslında 13 yıldır piyasada çalışıyor. Yenibosna’da bir
firma bizim 2008-2009-2010 yıllarında yapmış olduğumuz makinelerin 2. ellerini
topluyor. Parkurunda 8 tane açık en makinemiz oldu. Kalite, verimlilik ve
dayanıklılığı görmüş olmalı ki bunu yapıyor.
Sava Makine ne kadar yerli, üretim bandından bahseder
misiniz?
Ahmet YILMAZ (Sava Makine Kurucusu): İlk makinemizi 2008
yılında iğne ve kovan hariç tamamen yerli olarak yaptığımızı ifade etmiştim.
Geçen 13 senelik süreçte ciddi yollar katettik. Şu an için makinenin tamamını
kendi yerinde yapabilecek güce sahibiz. Ülkemizde yan sanayinin de gelişmesiyle
beraber bazı parçaların üretimini yapmak yerine, tedarik yoluyla dışardan temin
edilmesinin daha hızlı ve ekonomik olduğunu gördük. Bu parçaları kendi
yerimizde üretmek, yerli yan sanayicilerden temin etmek veya ithal etmek
tamamen o anki işin yoğunluğuna göre değişiyor. Makinenin kalbi diyeceğimiz;
çelik, kovan, kapak, örgü grubu diye adlandırılan ünitelerin tamamını kendi bünyemizde
imal edebilmekteyiz. Ülke sınırlarını içerisinde üretilen ya da üretilme imkanı
olan tüm aksamları yerli kullanıyoruz. Son olarak Sinerji’nin üretmiş olduğu
yağdanlıkları makinemizde kullanmaya başladık.
Sava Makine üretmiş olduğu makinelerde herhangi bir
yenilik planlıyor mu?
Varol ARSLAN (Sava Makine Kurucusu): Biz daha çok
verimlilik ve üretim kapasitesini artıracak çalışmalar yapıyoruz. Piyasadaki
mevcut süprem örme makinelerinin günlük örme kapasitesinin, iki katı kadar
üretim yapabilecek makinemizin ar-ge ve tasarım çalışmalarını tamamlayarak
TÜBİTAK’a sunduk, başvurumuzun sonucunu bekliyoruz. Ayrıca bu makinenin patent
başvurusunu da yaptık. Patenti SAVA Makine’ye ait olacak. |