Kategoriler
Güncel Haberler & Duyurular
Firmalar
Örme Dünyası Dergisi
Vefat
Düğün
Sakat Kumaş Analiz Raporu
ÖRSAD, ÜYELERİYLE GÜNDEMİN İSTİŞARESİNİ YAPTI 29 Eylül 2018
ÖRSAD üyeleri 29 Eylül Cumartesi günü Türkiye İhracatçılar Meclisi Toplantı Salonunda bir kahvaltıyla bir araya geldi. ÖRSAD tarafından sektörde birlik ve beraberlik duygusunun gelişmesi ve örme sanayicilerinin sorunlarının masaya yatırılması amacıyla düzenlenen toplantıda ÖRSAD üyeleri yerini aldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan ÖRSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aptullah Karabela, Türkiye’nin ekonomik bir savaş içerisinde bulunduğunu ve bu durumun da örmecileri olumsuz etkilediğini belirterek, toplantının amacının ÖRSAD üyelerinin sorun ve ihtiyaçlarını dinleyerek belirlemek ve bu sorunlar çerçevesinde ÖRSAD olarak bu sorunlara çözüm getirmeye çalışmak olduğunu belirtti. ÖRSAD olarak, üyelerin birlik ve beraberliğini temin etmek için çaba harcadıklarını; ancak üyelerin bazen ÖRSAD’dan beklentilerinin çok büyük olduğuna vurgu yapan Karabela ‘Bizler bir İhracatçılar Birliği ya da Bakanlığın bir kolu değiliz. Sadece kendi vaktimizden zaman ayırarak örme sanayicilerimize iyi niyetle hizmet etmeye çalışan bir derneğiz. Hiçbir yaptırım gücümüz yok. Bu yüzden üyelerimizin eleştiri getirirken bu hususu göz önünde bulundurmalarını rica ediyorum’ diyerek sözü ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt’a bıraktı. 

Hammadde Fiyatlarında Yaşanan Artışlar Rahatsızlık Verici Düzeyde

Başkan Fikri Kurt, bu toplantıyı yapmakta biraz geç kaldıklarını belirterek, Türkiye’de yaşanan gelişmeler sebebiyle tüm sanayinin bazı sorunları olduğunu söyledi. Fikri Kurt; ‘İplik fiyatlarında yaşanan astronomik artışlar sektörümüzün moralini alt üst etmiştir. 2019’un hammadde alıp makinelerimizi çalıştıramayabileceğimiz bir yıl olabileceğini düşünüyorum. Örme sanayisi yıllar içerisinde kademe kademe kendini geliştirdi ve büyüdü. Geçmişte de krizler ve devalüasyonlar yaşadık ve bu sarmalın içerisinde hayatta kalmayı, hatta gelişmeyi ve büyümeyi başardık. Ancak bugün gelinen noktada, OHAL’in de kalkmasını fırsat bilen firmalar bir bir iflas erteleme açıklar hale geldi. Bazı firmaların zorda olmamalarına rağmen kendilerini korumaya almaya çabaladıklarını görüyoruz’ dedi. Toplantıya katılan örmecilere, sektörlerine ve işlerine sahip çıktıkları için teşekkür ve tebrik eden Fikri Kurt; katılımın beklenenden az olması sebebiyle de üzüntü duyduğunu belirterek konuşmasını sürdürdü. 

‘Hepimiz Sürdürülebilir Ticaretin Peşinde Olmalıyız’

Sanayi ve Ticaret Odası ve İhracatçılar Meclisi’nde de sektörü teslim etmelerine rağmen; tekstil merkezli alınan kararlardan örmeciler olarak yeterince istifade edemediklerini ve yaptırım güçlerinin da fazla olmadığını söyleyen Kurt şöyle devam etti: ‘Türkiye’de zenginler lobisi tüm bu kurumların da bir anlamda sahibi olduklarından, küçük ölçekli firmalardan ziyade kendilerini koruyan ve korutan bir tutum içerisindeler. Vahit Bey örmecileri temsilen İstanbul Sanayi Odası’nda var gücüyle uğraşıyor ama somut adımlar atamıyoruz. Ancak biz örmeciler de birbirimizi korumalı ve kollamalıyız. Birbirimizi yaşatmamız lazım. Aramızda makinesi durmasın diye, maliyet hesabını bile doğru yapmadan fason fiyatlarını aşağıya çeken arkadaşlarımız var. Oysa dirayetli ve örgütlü olmamız lazım. Hepimiz sürdürülebilir ticaretin peşindeyiz. Boyahaneler ve iplikçiler zamlarını yaparken, neden benim orta direk sektörüm hala iş alabilmek adına fiyatlarını geri çekiyor, anlamakta güçlük çekiyorum. Bazı firmalarımızın makinesine yeni iğne alacak paraları bile olmuyor. Bunun üzerine bir de iğnesi düzgün olmadığı için hatalı mal teslim ettiğinde reklamasyon yiyor.  Kumaş satış fiyatlarında vade olabilir ama fasonda bile 6 ay vadeli çekle çalışan arkadaşlarımız var. Çeklerini tefeciye kırdırıyorlar. Ödemesini peşin alan işletmeyi de kendisine baz alıyor ve fiyatlarını bunun üzerinden belirliyor. Herkes zam yapıyorsa siz de zam yapın arkadaşlar. Şirketinizi sizler koruyacaksınız, ÖRSAD değil. Kur farkından çıkar sağlayan firmalarla çalışmayın. ’

‘Bir Olmalı, Birlik Olmalıyız’

‘Sorunlarımızı Bakanlığa kadar götürmeye kararlıyız ancak önce bizler kendi aramızda kendimize bir çeki düzen vermek ve birlik olmak durumundayız. Eğer hepimiz bu geminin içerisindeysek önlemlerimizi birlikte almamız gerek’ diyerek konuşan Fikri Kurt, ‘Yine de imalat sanayisinde tekstil sektörü ülkenin en güçlü sektörüdür’ diye konuştu. ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt sözlerini şöyle sürdürdü: ‘15 Temmuz darbe girişiminin ekonomik etkilerinin yeni yeni yaşamaya başladık ve bu kez kriz teğet geçmeyecek. Tedbirlerinizi, kontrollerinizi ve verimlilik hesaplarınızı iyi yapın. Krizin başlangıcındayız, daha dibi görmedik. Tüm hammaddelere ve enerji fiyatlarına ciddi zamlar gelecek. Faizler artacak. İç piyasaya mal satan hazır giyimciler için de durum iç açıcı değil çünkü AVM’lerde kiralarını zor ödüyorlar. Bizler ise ihracatçı firmalara çalıştığımız için nispeten şanslıyız. İhracat yapanlar kurdaki artışlardan istifade etti, ancak biz fason yapanlar enflasyona uğradık, küçüldük. Alım gücümüz on kamyon iplikse, bu beş kamyona düştü. Örmecilerin konfeksiyon ihracatına katkısı yadsınamaz. Eskiden her tip makineyi işletmelerimize alırdık. Ancak bugünkü durum farklı. Süpremci süpremde, jakarcı ise jakarda kalmalı ve uzman olduğu işi yapmalı. Uzman olduğumuz işi yapmalıyız.’

‘Daha Sık Bir Araya Gelmeliyiz’

‘Bu tip seminerleri daha sık yapmalıyız. Öngörülü fikirlerimizi birbirimizle istişare ederek, eksiklerimizi belirlemeli, birbirimizle konuşarak bir ortak akıl bulmak durumundayız’ diye konuşan Başkan Fikri Kurt sözlerini şöyle sürdürdü: ‘ÖRSAD’a üye olan arkadaşlar yılda 300 TL para ödüyorlar üyelik bedeli olarak. Sizlere vermiş olduğumuz hizmetleri sıralasak zaman yetmez. Sektörümüzü üniversite sanayi işbirliği içerisinde geliştirmeye çalışıyoruz. Meslek liselerine makineler bağışlıyoruz. Örme sektörü Türk tekstil sektörünün mihenk taşıdır ve orta direğidir. Ancak gücümüzü ve yerimizi konfeksiyona tanıtmakta güçlük çekiyoruz. Bunları aşabilmemiz lazım. ÖRSAD olarak bizim ‘fason fiyatı şu olacak’ diye dikte etmemiz gerekmiyor. Sizler kendi işçilik ve maliyet hesaplarınızı doğru yapmak, ödemenizi alırken de vade konusunda hassas davranmak durumundasınız. Basına bazı demeçlerim oldu. ‘Burası Türkiye, para birimi de TL’dir’ dedik. Burası ne Amerika ne de AB’dir. Ancak iplikçiler Dolar ile satış ısrarlarını sürdürdüler. Ta ki Cumhurbaşkanımız yerli para birimimiz ile ticareti zorunlu kılana kadar. Ardından iplikçiler de TL’ye geçti. İplik fabrikalarının kapasitesi biz örmeciler sayesinde büyüdü. Biz örmeciler de konfeksiyon ihracatı sayesinde büyüdük. İstihdam yarattık. Bu bir kazanımdır. Bu kazanımı ve becerinizi lütfen ucuza satmayın. Piyasa koşulları içerisinde ticaret yapın. Dolar kuru neredeyse iki kat arttı. Hammadde, enerji, yeni yılla birlikte de işçilik maliyetlerimiz artacak. Sen hala aynı fiyata mal yaparsan, sıkıntı yaşarsın, moralin bozulur. Buraya moral bozmak için değil, morallerimizi tazelemek için geldik. Bizlerin de yaşamamız ve sürdürülebilir ticaretimizi yapmamız gerekiyor.’   ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Zaman zaman örmecilerimizin bazı şikâyetleri oluyor. Bu toplantı sayesinde tüm örmecilerimizin şikâyet ve önerilerini dinlemek, bunları not almak ve buradan çıkan görüşleri Bakanlıklara taşımak gibi bir düşüncemiz var. Sektörümüze nasıl doğru bir yön vereceğimizi hep beraber kararlaştırmamız gerekiyor. Biz, birlik ve beraberlik sağlayan ve kendi içerisindeki sorunları çözmek adına iyi niyetli yaklaşan bir derneğiz. Yaptırım gücümüz, ancak sorun ve problemlerimizi kayıt altına alarak bir dosya ile Devlete sunmak ile mümkün olur. Aksi takdirde biz kendi aramızda ne konuşursak konuşalım havada kalır. Biz örmeciler iş sağlığına uyumlu, sosyal sorumluluk bilincinde, vergilerini düzenli ödeyen, işçinin parasını ödeyen bir grup olmak durumundayız. Bu sorumluluğa sahip olan firmalarımızın görüş ve önerilerini dinlemek, notlarımızı almak ve sizlerin sıkıntılarını yukarılara taşımak istiyoruz.’

‘Gençlerimizi Sahiplenelim’

ÖRSAD olarak üniversite ve sanayi işbirliği ile ilgili çalışmalarını da sürdürdüklerini söyleyen Fikri Kurt: ‘Kalifiye eleman sorunumuz var ve çalışacak insan bulamıyoruz. Ancak sosyal sorumluluk çerçevesinde bir yerde yokuz. Ben, ayrıca İTHİB Yönetim Kurulu üyesiyim. İTHİB’de bu konuda bir fon oluşturmaya çalışıyoruz. Eskiden en yüksek puanla girilen Tekstil Mühendisliğini tercih edecek öğrenci bile bulamıyoruz. Bu fonla tekstil bölümünü tercih eden öğrencilere burs vermeyi ve çocukları teşvik edip iş garantisi vermeyi planlıyoruz. Gelin Tekstil Meslek Lisesi’ndeki öğrencilerimize ÖRSAD olarak onlara sahip çıkalım. Oradaki mezun sayısını artıralım. Bin tane örmeciyiz; ayda 100 TL ayırsak, bu öğrencilerin okula daha hevesli gitmesini sağlayabiliriz. Gençlerimizi sahiplenelim. İstanbul’da üretim yapmak istiyorsak; katma değeri yüksek, nitelikli kumaşlar üretmek durumundayız. Kilosunu 100 TL’ye satacak kumaşı üretecek bilgi birikimimiz var. Çalışmalarınızı bu yönde hızlandırın. 

Vahit Dikilitaş: ‘Sanayi Odası’nda var gücümüzle sektörümüzü temsil ediyoruz’

Başkan Fikri Kurt’un ardından görüşlerini belirten ÖRSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vahit Dikilitaş, ‘Şu an yaklaşık 80 kişi ile bu toplantıyı yapıyoruz. Beklediğimiz katılım âdetini yakalayamadık ancak tüm katılan arkadaşlara teşekkürlerimi sunmak isterim’ diyerek konuşmasına başladı. Şimdiye kadar hükümetlerin üretime değil de ithalata dayalı bir politika izlediğini söyleyen Dikilitaş, Hükümetin son dönemde milli sanayiyi destekleyen tutumundan son derece büyük bir memnuniyet duyduğunu belirtti. ‘Sorunlarımız gerçekten de ağır. Pamuk üretimimiz bundan 3-4 yıl önce 450 bin tona düştü ancak 2017’de 1 milyon tona ulaştı. Ama tüketimimiz de 1 milyon 650 bin tona ulaştı. Pamuğun önemli bir kısmını ABD’den geri kalanını ise Yunanistan’dan ithal ediyoruz. Sanayi Odası’nda sektörümüzü temsil ediyorum. Daha önce burada sadece örmecileri temsil eden bir komite yoktu. Sorunlarımızı Meclis’e iletiyoruz ancak Meclis’teki kararlar üzerinde ne kadar etkimiz olduğu ise ayrı bir tartışma konusu. Üç toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantılarda nasıl kararlar aldığımızı örmeci arkadaşlarımızla paylamak isterim.  Örme makinelerindeki KDV’miz hala yüzde 8. Biz örgü makinalarımızı, kompresörlerimizi, kontrol makinelerimizi ve kantarlarımızı bunun içine katarak KDV’nin sıfırlanmasını talep ettik ve bu kararı Meclis’e sunduk. Fuar katılımıyla ilgili KOSGEB, yurtdışına katkı sunuyor ama yurtiçi için çok desteği yok. Yerli makinelere destek konusunda da bir karar aldık. Hepimizin ortak bir diğer sorunu iplik fiyatlarındaki dövize endeksli artışlar. Bunun TL’ye dönüştürülmesi konusunda da taleplerimiz oldu. Bununla ilgili de bir karar alınacağına yönelik umudumuzu koruyoruz. Sanayi ve Ticaret Odaları’nda büyük firmalar siz sahibi. Biz orta ölçekli işletmelerin çok söz hakkı olmuyor. Bu noktada da uğraşlarımız var. Yabancı işçi ile de ilgili bir karar aldık ve yabancı işçi noktasında bir kolaylık sağlanmaması konusunda sıkıntı çekeceğimizi duyurduk. Bizler elbette kendi vatandaşlarımıza istihdam sağlamak istiyoruz ancak çalıştıracak eleman bulamıyoruz. Eskiden çırak olarak girerdi, usta olarak çıkardı. Bugün ne çırağımız ne de ustamız var. Bu çerçevede Suriyelilerin istihdamı ile ilgili de bir esneklik sağlayabildik.’

Gökmen Aydınlı: ‘Düşük fiyat tuzağından çıkmamız gerekiyor’

Bir diğer ÖRSAD Yönetim Kurulu Üyesi Gökmen Aydınlı ise fason fiyatları ile ilgili şikâyetler hakkında ÖRSAD’ın bir yaptırım gücü olmadığına vurgu yaparak, yılbaşında tavsiye niteliğinde bir fiyat listesi yayınladıklarını, bugün ise fiyat listesinin güncellenmesine yönelik isteklerle ilgili şunları söyledi: ‘Her işletmenin kendine göre maliyetleri var. Herkesin maliyetleri birbirinden farklıdır. Bizim bir standardizasyonumuz yok. İş güvenliğine uygun çalışanlarla çalışmayanlar arasında ciddi bir maliyet farkı var. Kullandığımız iğne ve yağ gibi sarf malzemelerinin fiyatları da üründen ürüne farklılık gösteriyor. Şu anda ÖRSAD’ın fason fiyatları ile ilgili söyleyebileceği şey şudur. Yılbaşında yayınlanan liste aslında orta ölçekli bir şirketin maliyetleri hesaplanarak oluşturulmuştur. Bu maliyetleri o günkü kur üzerinden, yani kur 3,80 iken hesaplamıştık. Kurun bugünkü durumu ile bölüp çarpıldığında süpremin örme fiyatı 2 TL’lere geliyor. Uluslararası büyük alıcılar Türkiye’yi tekstilde çok büyük bir düşük fiyat tuzağına itti. Konfeksiyon üreticisini önce büyüttüler, sonra siparişi düşürüp onu her şeye razı hale getirdiler. Buradan başlayan baskı aşağıda bizi fason fiyatını ve vadeyi konuşmaya mahkum kılıyor. Bunun ucu pamuğa kadar iniyor. Urfa’da pamuk toplayan öğrenciler okula bir ay geç başlıyor. Bu sorunlar ile ilgili bireysel ve kurumsal çözümler alabiliriz. Benim naçizane bireysel çözüm önerilerim şunlar: Öncelikle kendi maliyetlerimizi tek tek gözden geçirmemiz gerekiyor. Biraz birbirimizi kopyalayarak yaşıyoruz. Oysa bundan çıkmalı kendi maliyetlerimizi kendimiz hesaplamalıyız.  İkinci olarak hepimizin işletme körlüğü sebebiyle yanlış yaptığı şeyler var. Bunları tespit etmeli ve hatalarımızı düzeltmeliyiz. Tüm girdileri döviz olan bir sektörüz. Makinemizi, iğnemizi, yağımızı dövizle alıyoruz. Bir tek işçiliğimiz ve elektriğimiz TL ile. Geçmiş yıllarda işletmelerimizi korumak için verdiğimiz fiyatlara bir amortisman bedeli ilave ederdik. Bugün hiçbir işletmede amortisman maliyeti diye bir şey kalmadı. Oysa bunu kesinlikle koymamız gerekiyor. Aksi taktirde tesislerimizi yenileme şansımız kalmayacak. Amortisman; tesislerimizi yenileyebilmek için bir fondur. Bu bedeli koymamak geleceğimizi kaybetmemiz anlamına gelir. Kurumsal olarak alınacak tedbirler ile ilgili olaraksa şunları söyleyebilirim. Hepimizin malumu, Hükümetle ilişkilerimiz beklediğimiz oranda güçlü değil. Türkiye’nin sivil toplum yapısı ve sivil toplumun siyasetle ilişkisi sorunlu. ÖRSAD olarak elbette yapacaklarımız olacaktır ancak bunların doğru yapılabilmesi için aslına bakarsanız ÖRSAD’ın güçlü bir kuruluş olması gerekmektedir. Asıl güç bilgi ve temsilde yüksek yetenektir. Burada yönetimdeki tüm arkadaşlarımız belli bir kariyeri olan değerli insanlar. Hepimiz işimizden vakit ayırarak ÖRSAD’a hizmet vermeye çalışıyoruz. Derneğimizin profesyonel çalışanlarını çoğaltmamız, Derneğimizin altyapısını geliştirmemiz gerekiyor. ÖRSAD henüz aidat konusunu dahi çözememişken, ÖRSAD’ın ne yaptığını sormak biraz haksızlık oluyor. ÖRSAD adına hayal ettiğimiz çok fazla şey var. Bunları gerçekleştirebilmek için önce ekonomik altyapımızı oluşturmamız gerekiyor. Bu vizyona sahip olduğumuza inanıyorum. ÖRSAD’ı bir uluslararası akreditasyon kuruluşu haline getirmekle ilgili bir hayalimiz var. Derneğe daha çok üye katmak önemli ama kuru kalabalık olmaması gerekiyor. Etkili ve ekonomik gücü olan bir sistem olursanız sesinizi daha çok duyurursunuz. İstanbul’da üretim küçülmeye başladı. Daha fantezi kumaşlar üretiyoruz İstanbul’da. Maraş’taki dev entegre tesislerin fiyatlarıyla İstanbul’da rekabet etme şansımız yok. Burada biz bilgimizle ve katma değerli üretimimizle fark yaratmamız gerekiyor. Bu üretimi sürdürülebilir kılmak için karlılıklarımızı artırmamız gerekiyor.’
-----
Murat Sabuncu – Sim İplik Örme

Bir sivil toplum örgütü olarak sizden icraat bekliyoruz. Birlik olamıyoruz. Ortak yağ ve iğne alabiliriz. Arnavutköy’de kupon araziler var. Bir kooperatif kurabiliriz. Çin’den sonra dünyada en çok örmeci var ama hükümet nezdinde bir yaptırım gücümüz olmadığını söylüyorsunuz. Bu bizim eksikliğimiz mi, ÖRSAD’ın eksiği mi? Sorunlarımız belli. İnsanlar bu toplantılara gelmiyor çünkü ÖRSAD’ın uygulama aşamasında bir yaptırımı yok. ÖRSAD’ın bize bir şeyler sunması gerekiyor. 

Hüseyin Dağ –Hüda Tekstil

50 yıldır sektöre hizmet veriyorum. Gerek örmeciler, gerek boyahaneler, gerek depolar aynı sorundan mustarip. Kapımızı çalıp, iş isteyen bir tek Türk genci kalmadı. Bu nedenle firmalarımızda Suriyeli vatandaşları çalıştırmak mecburiyetinde kalıyoruz. Bu Suriyeliler bir gün vatanlarına dönerse biz nasıl işçi bulacağız, inanın bir fikrim yok. 

Ahmet Çiçek – Nisan Örme

Biz birlik ve beraberlik halinde değiliz. Ben 1 TL diyorum, komşum 70 Kuruşa yapıyor. ÖRSAD geçmişte bir fiyat listesi yayınladı ama buna hiçbir meslektaşımız uymadı. İvedilikle bir fiyat listesinin yayınlanmasını ve tüm arkadaşlarımızın buna sadık kalmasını istiyorum. 

Recep Temür – Karaşahin Kumaşçılık

Bizler kriz öncesi makine siparişleri verdik. Teminatlarımızı ve ön ödemelerimizi yapıp sözleşmelerimizi imzaladık. Ancak ardından ekonomik kriz geldi. Bu sözleşmeleri iptal etmek istiyoruz ama makineciler buna yanaşmıyor. Bu konuyla ilgili dermek olarak desteğinizi rica ediyoruz. Her ne kadar bazı arkadaşlar birlik beraberlik yok dese de Fikri Başkan ve ÖRSAD Yönetim Kurulu her yerde sesimizi duyuruyorlar. KOSKEB ve Sanayi Bakanlığı’ndan örmecilere özel teşvikler alabilmek için neler yapabiliriz bunun araştırılmasını rica ediyorum. 

Abdullah Coşan – Coşan Örme  

ÖRSAD geçen sene fason listesi verdi ama kimse uymadı. Kahramanmaraş’taki örmeciler gibi olamıyoruz.  Bugün düz süpremin 1,5 TL, açıkelin ise 1,75 TL olması lazım ki insanlar bir nefes alabilsin ama burada ÖRSAD’ın nasıl bir yaptırımı olabilir bilmiyorum. 

Ali Sarıgül – Budak Tekstil

Son bir yıl içerisinde 200 ülkeye tekstil ihracatı yapmışız ve 10,6 milyar dolar gelir elde etmişiz. Bu yüzde 7,3’lük bir artış. İhracatımızın yüzde 50’si ise Avrupa’ya. Türkiye’de tekstil sektörü geriye değil ileriye gidiyor. Bu çerçevede moral bozmaya gerek yok. AB’nin 2., dünyanın 7. Büyük tedarikçisiyiz. Tüm sektörlerde dış ticaret açığımız var ama tekstilde 3,5 milyar dolar fazla veren bir sektör. Örme kumaş 1 milyar dolar dış ticaret fazlası veren bir sektör. Anadolu’da konfeksiyon atölyeleri açılmaya başlandı ve tersine göç başladı. Bu tersine göç eleman ihtiyacımızı derinleştirebilir. Devletin yurtdışı pazarlama desteğinden örmeciler olarak daha fazla yararlanmak istiyoruz. Bu çerçevede ÖRSAD’dan beklentimiz var. Üniversiteler ve ÖRSAD işbirliğinin geliştirilmesini istiyoruz. Sektörde verimlilik, tasarım, Ar-Ge gibi konularda yarışmalar da düzenleyebiliriz. Yerli iplik üretimini desteklemek adına baskılarımızı artırmanızı istiyoruz. Yerli makine üretimini desteklemek konusunda da ÖRSAD elini taşın altına atmalı. Örme sanayicilerinin ucuz elektrik alması ile ilgili de projeler geliştirilebilir. 


Bu haber 3001 defa okunmuştur.